8 Haziran 2012 Cuma



BEING THERE

Bir ikileme düşebilirsiniz: film ya da kitap... Sonuçta ikisi de aynı hikayeyi anlatıyor fakat tercihinizi sadece bir tanesinden yana kullanmak isteyebilirsiniz.
Benim tercihim filmden yana oldu. Neden ama?

Kitabı yazan Jerzy Kosinski: aşmış bir yazar, senaryolaştıran kim? o da Jerzy Kosinski. Yani kitapla filmin en mümkün şekilde birbirlerine uyumlu olacağına dair bir şüphemiz yok.
fakat filmin bir artısı var: Peter Sellers. Başrol karakterimiz “chance” yani. Kitapta Peter Sellers yok (Shirley Maclaine hiç yok). Peter Sellers 'ın oyunculuğunu görüp hayran kalmamak elde değil. Filmin sonunda çekim hataları vardı ve işte orada Peter Sellers 'ı upuzun bir repliği söyleyemediği için gülerken görünceye kadar Chance'ın gerçekten var olduğunu düşünüyor insan. Bu oyunculuğun tarifi yok. Maalesef ki bu film onun son filmlerinden olmuş. Film çekilmiş ertesi sene Peter Sellers ölmüş. Bu arada Melvyn Douglas hasta yaşlı ve zengin adam rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar'ını almış... ve iki sene sonra o da ölmüş...

Filmin konusuna burası dahil pek çok yerden ulaşabilirsiniz ben yine de bir özet geçeyim: Chance dünyayla tek ilişkisi televizyon olan gerizekalı bir bahçıvandır (gerizekalı hakaret değil gerçek anlamında kullanıldı burada). Yanında çalıştığı adam ölünce yıllar sonra dışarı çıkmış ve hayatla tanışmıştır. (ben şahsen evden çıkış sahnesinde sudan çıkmış balık hissiyatını yaşamadım desem yalan olur). Bir de bir bahçıvana göre fazlasıyla şıktır. Efendisinin kıyafetlerini giymiştir. Bir de çok az konuşur, seyirci bu az konuşmanın nedeninin gerizekalılık olduğunu bilirken onunla karşılaşan insanlar onun az ama öz konuştuğunu sanıp zekasına hayran kalırlar... ve evet olaylar gelişir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder