BEING THERE
Bir ikileme düşebilirsiniz: film ya da kitap... Sonuçta
ikisi de aynı hikayeyi anlatıyor fakat tercihinizi sadece bir tanesinden yana
kullanmak isteyebilirsiniz.
Benim tercihim filmden yana oldu. Neden ama?
Kitabı yazan Jerzy Kosinski: aşmış bir yazar,
senaryolaştıran kim? o da Jerzy Kosinski. Yani kitapla filmin en mümkün şekilde
birbirlerine uyumlu olacağına dair bir şüphemiz yok.
fakat filmin bir artısı var: Peter Sellers. Başrol
karakterimiz “chance” yani. Kitapta Peter Sellers yok (Shirley Maclaine hiç
yok). Peter Sellers 'ın oyunculuğunu görüp hayran kalmamak elde değil. Filmin
sonunda çekim hataları vardı ve işte orada Peter Sellers 'ı upuzun bir repliği
söyleyemediği için gülerken görünceye kadar Chance'ın gerçekten var olduğunu
düşünüyor insan. Bu oyunculuğun tarifi yok. Maalesef ki bu film onun son
filmlerinden olmuş. Film çekilmiş ertesi sene Peter Sellers ölmüş. Bu arada
Melvyn Douglas hasta yaşlı ve zengin adam rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu
Oscar'ını almış... ve iki sene sonra o da ölmüş...
Filmin konusuna burası dahil pek çok yerden ulaşabilirsiniz
ben yine de bir özet geçeyim: Chance dünyayla tek ilişkisi televizyon olan
gerizekalı bir bahçıvandır (gerizekalı hakaret değil gerçek anlamında
kullanıldı burada). Yanında çalıştığı adam ölünce yıllar sonra dışarı çıkmış ve
hayatla tanışmıştır. (ben şahsen evden çıkış sahnesinde sudan çıkmış balık
hissiyatını yaşamadım desem yalan olur). Bir de bir bahçıvana göre fazlasıyla
şıktır. Efendisinin kıyafetlerini giymiştir. Bir de çok az konuşur, seyirci bu
az konuşmanın nedeninin gerizekalılık olduğunu bilirken onunla karşılaşan
insanlar onun az ama öz konuştuğunu sanıp zekasına hayran kalırlar... ve evet
olaylar gelişir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder